Kaybolan ve Unutulan Eski Meslekler

Hayatımız devamlı bir dönüşüm halinde evrende hiçbir şey durağan değil. Fiziksel olarak değişen ve dönüşen dünyamız ile beraber insan düşüncesi de sürekli bir değişim halinde. Toplum yaşamı da buna paralel olarak değişiyor.

Son 15-20 yılda yeni yeni birçok meslek ortaya çıktı. Özellikle bilişim, hizmet sektörü, network, uzay bilimleri ve teknoloji alanındaki mesleklerin birçoğu 50 yıl önce yoktu. Bu yeni meslekler artık dünyaya yön veriyorlar. Bununla birlikte artık hayatımızdan yok olup giden meslekler de hatırlamakta var…

Çerçi: Köy köy dolaşıp, genelde eşeğinin semerine yüklediği öteberi, takasta kullanabileceği plastik kap, züccaciye, oyuncak ve tuhafiye malzemeleri satan kişilerdi. Köylere yollar yapılmaya başlanınca at arabaları ve daha sonra motorlu taşıtlarla da bu mesleği bir süre daha devam ettirdiler. Ancak gelişen pazar ekonomisine daha fazla dayanamadılar ve 90’lı yıllarla beraber bu meslek hayatımızdan sessizce yok olup gitti…
çerçici
Bohçacı: Çerçiler gibi bohçacılar da, kocaman bohçalarının içine özenle yerleştirdikleri basmayı, kumaşı, çarşaf takımlarını, nevresimleri ve kadınların ihtiyacı olan diğer tekstil malzemelerini ev ev dolaşıp satarlardı. Bohçalar genelde çingene teyzelerin sırtlarından iner ve yine onların sanki sihirli ellerinden açılırdı! “Bohçacı geldi aanıımm..” diyerek mahalledeki bir eve çatkapı dalarlar, diğer komşuları da çağırttırlar, önce bir su isterler, çene çalarak samimiyet kurarlar ve bohçayı serdikten sonra o evden satış yapmadan ayrılmazlardı. Büyük avm kültürüne yenik düşen mesleklerden biriydi bu da…
Bohçacı
Arzuhalci: Okuma yazma oranının düşük olduğu yıllarda ve devlet işlerinin yürütülmesi için yazılması gereken evraklara ihtiyaç olduğunda her mahallede yada önemli bir kamu kurumunun önünde arzuhalcilere gidilirdi. Arzuhalci, eskimiş daktilosuna kağıdını yerleştirir ve yazılacak konunun içeriğine göre maruzatçıya kişisel bilgiler sorar ve dilekçeyi tamamlardı. Yani bir nevi mahallenin dava vekilleriydi onlar. Arzuhalciler de teknolojiye yenik düşerek yaşamın kıyısına çekildiler…Arzuhalci
Ayı Oynatıcısı: Çingene erkeklerine mahsus kayıp mesleklerden biri de ayıcılıktır. Yavruyken özel -ve maalesef vahşice- bir yöntemle eğitilen ayılar, kır gazinolarında terbiyecisinin elindeki tef ve sopayla uyumlu olarak iki ayağının üzerinde dans eder ve izleyicilerden para kazanırdı. 1991 yılında bu meslek resmi olarak ayılara yapılan eziyet nedeniyle devlet tarafından yasaklamıştır…
ayı oynatma
Yoğurtçu: Eskiden hazır yoğurt satılmazdı. Yoğurt ya evlerde mayalanır yada sokak sokak dolaşan yoğurtçulardan alınırdı. Hafif eğimli bir odun değneğin iki tarafından sarkıtılmış geniş yoğurt kaplarında taşıdıkları yoğurtları yanlarında bulunan dirhemlerle tartarak satarlardı. Hazır fabrikasyon yoğurtlar çıkınca yoğurtçular da kendilerini emekli ettiler yavaş yavaş…
yoğurtçu
Zerzevatçı: Genelde Rumeli göçmenlerinin ve Kastamonulular’ın yaptığı bir meslekti. At arabalarıyla İstanbul’un kenar mahallelerindeki, Surdibi’ndeki yada köylerdeki bostanlarda yetiştirdikleri sebze ve otları şehrin içlerine kadar getirirler ve satarlardı. Manavların ve büyük marketlerin çoğalmasıyla ve bostanların yok olmasıyla beraber zerzevatçı amcalarda yok olup gittiler…
Zerzevatçı
Kalaycı: Yine bir çingene mesleği. Önce emaye sonra porselen tabak çanağa bürünen sofralara eskiden bakır tabaklar konurdu. Bu tabakların içine konan yemeklerde bakır tencerelerde pişirilirdi. Bakır malum, oksitlendiği zaman zehirleyici bir hal alır. İşte bu nedenle bakır kap kacağın belli aralıklarla kalaylanması ve oksitlerinden arınması gerekir. Kalaycılar, genelde sokaklara serdikleri tezgahları ve yaktıkları ateşle bir gün boyunca aynı mıntıkada bakır kalaylarlardı. Artık tek tük de olsa bakırdan süs eşyaları kalaylayan kalaycılar kalmasına rağmen bu meslek de yitip gitmiştir…
kalaycı
Kuşçu: Çingene abilerimizin erbaplığını yaptıkları mesleklerden biri daha. Çeşitli yöntemlerle şehrin kenar mahallelerinden tuttukları ötücü kuşları -özellikle saka kuşunu- kafeslere koyup satarlardı. Kanunen yasak olduğu için ve pet shopların çoğalması nedeniyle tarihe gömüldüler onlarda…
kuşçuluk
Ve “bozacı, şıracı, niyetçi, saka, semerci, nalbant gibi meslekler… Artık gündelik hayatımızda yoklar…”

Yazı: Rıfat Soydan