Ben Bu Sigarayı Bırakamam !

Pek çok kanserin sebebi, kalp ve damar hastalıklarının müsebbibi sigarayı bırakmak için her geçen gün yeni yöntemler geliştiriliyor. Sigarayı bırakmak sandığınız kadar zor değil, yeter ki iradenize güvenin ve sabırlı olun. Vücudunuz tekrar oksijene kavuştuğunda yepyeni bir hayata ‘merhaba’ diyeceksiniz!

Sigara niçin zararlıdır ve nasıl kansere yol açar?
Çünkü; sigara dumanı nikotin, katran ve zehirli gazlar içerir.

Katran içerisinde yaklaşık olarak 4 bin kimyasal bileşik bulunur. Bunlardan da çoğu toksiktir yani zehirlidir ve bugün için 43 tanesinin kansere yol açtığı bilinmektedir. Dumanda bulunan zehirli gazlar ise nitrojen oksit ve eksoz gazı olarak da bilmen karbonmonoksittir. Özellikle karbonmonoksit kanın oksijen taşıma yeteneğini azaltır. Nikotin ise bağımlılık yapar. Nikotin aslında bir zehirdir.

Yüksek dozda alındığında insanı öldürebilir. Kan basıncını yani tansiyonu ve kalp atış hızını arttırır.

Karbon monoksit ile birlikte kalp ve beyin damarlarının hastalıklarına yol açar. Sigara başta akciğer kanseri olmak üzere çok çeşitli organları da etkileyerek kanser gelişimine yol açar. Sigara kullanımının yol açtığı kanser türlerini şu şekilde sıralayabiliriz: Akciğer kanseri, ağız, dudak, dil kanseri, gırtlak kanseri, pankreas kanseri, böbrek kanseri, mesane kanseri, rahim ağzı kanseri…

BAĞIMLILIĞIN TEMEL SEBEBİ NİKOTİN

Kişiyi sigara içmeye yönelten pek çok neden vardır. Anne ve babanın, büyük kardeşlerin, okulun, yaşın, sosyal durumun bu konuda ki rolleri önemlidir. Sigara alışkanlığının kazanılmasında diğer suçlu ise nikotindir.
sigarayi-birakmak
Nikotin keyif merkezlerini uyarır, uyanıklığı ve performansı arttırır. Aslında daha önce de belirttiğimiz gibi bir zehirdir, yüksek dozlarda insanı öldürebilir. Ancak sigara içimi esnasında küçük dozlarda alındığından süratle kan yoluyla beyne ulaşarak keyif merkezlerini uyarır, uyanıklığı ve performansı arttırır. Bu nedenle kişide devamlı sigara içme isteği uyanır ve belli bir kan nikotin seviyesine ulaşılana kadar içilen sigara sayısı arttırılır. Alınmadığı zaman ise kesilme belirtileri oluşturarak sinirlilik, huzursuzluk, konsantrasyon ve uyku bozukluğu, baş ağrısı, yorgunluk, iştah artışı ve strese yol açar. Sigara bağımlılığı hem fiziksel hem de bu işlem bir alışkanlık ve davranış biçimi olduğu için psikolojiktir.

VÜCUT DENGESİNİ ALT ÜST EDER

İnsan vücudu doğanın bir parçasıdır. Doğada gece-gündüz, sıcak-soğuk, dişi-erkek gibi zıtlıklar dengesi mevcuttur.

İnsan vücudunda da temel olarak sempatik ve parasempatik olarak adlandırılan iki sistem vardır. Birçok hastalık örneğin; mide ülseri, migren, astım gibi bu dengenin bozulması sonucu oluşur. Sigara içen kişide de bu denge bozulmuştur.

TEDAVİSİ TABİİ Kİ VAR!

Tabii ki tedavisi vardır. Sigara bağımlılığı tedavisi nedir ve nasıl uygulanmaktadır?

I. Bunlardan ilki bedeni regüle etmek (düzenlemek) için kişiye özel uygulanan, biyofoton dediğimiz ışınla tedavidir.
II. Daha sonra bedende birikmiş olan nikotinin atılmasını hızlandırmak için detoks tedavisi uygulanmaktadır.
III. Kişinin sigara bırakma kararına katkıda bulunmak maksadıyla telkin yapılmaktadır.
IV. Akupunktur ile tedavisini kısaca ifade etmek gerekirse; vücutta ve kulakta yeri ve özelliği belli olan noktalara iğne batırmak suretiyle yapılan akupunktur uygulamasıdır. Bu yöntem tamamen acısız ve sterildir. Uygulama yerine iğne batırılarak başlatılan uyarılar beyine gerekli kodlamaları verir, bu yolla vücut ve beyin koordine bir şekilde ilgili hastalıkları tedavi eder.
V. Manyetik alan kullanılarak bedenin bozulmuş olan yapısını onarmak çok önemlidir.

TEDAVİNİN ETKİLERİ HEMEN KENİDİNİ GÖSTERİR

Vücudu mükemmel bir bilgisayara benzetirsek; beyin, yazılan bu sigara programını hafızasına alır ve unutmaz.

Dolayısıyla tedavi sonunda kişi ya sigaraya karşı istek duymaz ya da sigara dumanı ona tiksinti verir. Bununla birlikte bu tedaviyle vücuttaki ve beyindeki elektriksel, kimyasal dengeler değişir ve normalleşir. Kırmızı kan hücrelerindeki zarların gaz değişimi oksijen lehine döner. Zarlardaki elektriksel yüklerin değişimi bilimsel olarak ispatlanmıştır. Bu durum hücrenin daha çok oksijen alması demektir. Anlattığımız şekilde işleyen mekanizma sayesinde hastanın vücut fonksiyonları hızla normale dönerken vücutta ve beyinde de sigaraya karşı olumsuz bir tepki (içme isteğinin kaybolması, dumandan tiksinmek…) gelişmiş olur.

Görüldüğü gibi tamamlayıcı tıp metotları sigara bağımlılığı tedavisinde çok faydalı olmaktadır. Ancak bu tedavinin başarılı ve kalıcı bir çözüm olması için birtakım şartların hasta tarafından yerine getirilmesi gerekir. Öncelikle bağımlı olan kişi, sigara bağımlılığının kendisinde sağlık problemi yaratacağının bilincine varmış olmalı ve kendi özgür iradesiyle bu bağımlılığı sona erdirmeye karar vermiş olmalıdır. Şimdi burada kararlılık ve irade kavramlarını biraz açalım…

İRADENİZE GÜVENECEKSİNİZ!
sigara
Vücudu mükemmel bir bilgisayara benzetirsek; beyin, yazılan bu sigara programını hafızasına alır ve unutmaz. Dolayısıyla tedavi sonunda kişi ya sigaraya karşı istek duymaz ya da sigara dumanı ona tiksinti verir. Bununla birlikte bu tedaviyle vücuttaki ve beyindeki elektriksel, kimyasal dengeler değişir ve normale döner. Kırmızı kan hücrelerindeki zarların gaz değişimi oksijen lehine işler.

Sigara bağımlılığı tedavisi için başvuran kişinin gerçek anlamda kararlılığını anlamak için en az 12 saat sigaradan uzak kalması gerekir. 12 saatlik bu uzak kalış iki açıdan çok önemlidir. Birinci neden vücudun tedaviden önce belli bir süre nikotinden uzak kalmasının tedaviyi daha başarılı kılacağı gerçeğidir.