Erzincan Anadolu’nun bakir, temiz ve kirlenmemiş topraklarından biridir. Kalabalık beton ve insan fazlalıklarının olmadığı, sakin ve küçük bir şehirdir. Beton çöplüklerine dönmüş büyük şehirlerde yaşam o kadar zor hale gelmiştir ki, trafik, hava kirliliği, şehir yerleşimi, yollar ve sokaklar tam bir karmaşaya dönmüştür. Bu karmaşa sadece şehirde değil, insanlarda ve insanların karakterlerinde de yer bulmuştur. Büyük şehirlerde ticaret de artık zorlaşmıştır. Çünkü kimse kimseye güvenemez olmuştur. Bu sebeple artık herkes büyük firmalardan, belirli markalardan alışveriş yapmak zorunda kalmıştır.
Büyük markalardan alışveriş yapanların daha çok dolandırıldığını, kandırıldığını ve hatta kazıklandığını bilir misiniz?
Birçok kimse markalardan alışveriş yaptı diye çok mutlu olur. Falanca markanın ürününü kullanıyoruz diye hava atar hatta. Ah ahmaklık!
Neden bu şekilde yazıyoruz? Gıda sektöründen örnek verelim..
Sağlıksız gıda markaları ile zehirlenmeyin
Mesela gidip bir marketten, falanca markanın balını aldınız. Bu bal sizce hakiki bal mı?
Falanca marketten yoğurt aldınız. Bu yoğurt gerçek yoğurt mu? Yoksa büyük kısmı domuz jelatini mi?
Meşhur bir markanın sucuğunu aldınız. Bu sucuk acaba ne etinden yapılmış?
Çok bilindik bir markanın tereyağını aldınız? Aldığınız tereyağı sizin sağlığınıza ne kadar zararlı bilginiz var mı?
Halbuki uzmanlar övmekle bitiremez yukarıda saydığımız gıdaların faydalarını. Pekiyi bu gıdaları marketten aldığınızda, uzmanların saydığı faydalara ulaşabilir misiniz? Yoksa aksine zararını mı görürsünüz? Tabii ki zararını görürsünüz. Çünkü birçoğu kimyasal madde içeriyor. Bozulmayan yoğurt olur mu Allah aşkına? Kalıp gibi duran yoğurt olur mu?
İşte bu sebeple diyoruz ki, Erzincan hala bozulmamış şehirlerden biridir. Erzincan’ın köylerine yolunuz düşerse buralarda taş duvarları, kerpiş evleri ve sokak aralarında tavukları hala görürsünüz. Köyün çevresinde otlayan at, eşek, inek, kuzu, keçi görebilirsiniz. Evlerin yakınlarında bostan dediğimiz bahçeleri görebilirsiniz. Bu bahçelerde fasulyeler, soğanlar, salatalıklar, domatesler, biberler görebilirsiniz.
Ahırlarda inek sağan köy kadınlarını, bu süt ile peynir, tulum peyniri, çökelik, kaymak, yoğurt, ayran, terayağı yapıyor. Sofraların en önemli gıdaları bağlarda bahçelerde otlanmış ineklerin sütlerinden yapılıyor. Kimyasal tozlardan değil!
Maalesef Türkiye’da organik besin neredeyse hiç kalmadı. Doğal ürün satın almak çok zor. Tohumların hepsi yabancı tohum. Özellikle İsrail tohumu.. Yerli tohum isteseniz bile bulmanız imkansız gibi.. Bu şartlarda organik gıdaları satın almayı bir kenara bırakalım, üretmek bile imkansızlaşıyor. Bozulan sadece gıdalar değil, toprağı bile bozuyoruz ve hatta öldürüyoruz!
Erzincan yöresel ürünlerinden biri de cevizdir. Türkiye’nin en kaliteli cevizlerinden biri Erzincan topraklarında bulunan cevizdir. Ağırlıklı olarak Erzincan Kemah ilçesinde üretimi yapılmaktadır.
Erzincan Yöresel Ürünler
Erzincan tulum peyniri
Erzincan Çökelik
Erzincan Cevizi
Erzincan Balı
Erzincan Cimin Üzümü
Erzincan Tereyağı
Erzincan Fasulyesi
Erzincan’a yolunuz düşerse yada yolu düşen birini biliyorsanız bu ürünlerden sipariş verebilirsiniz. Tabii bu yöresel ürünleri belli bir markadan değil de, köylerden alırsa daha sağlıklı olur. Fiyatlar biraz yüksek gelebilir. Fakat siz marketteki uygun fiyatlarla karşılaştırmayın. Zira onların ürünü sahte besin. El emeği ile yapılmış ve gerçek gıdaların değeri yüksek olur.
Yorumlar